Enerji Tıbbı

Enerji Tıbbı Nedir?

Enerji Tıbbı, insan veya insan dışı diğer enerji alanları ile insan enerji alanının etkileşmelerine dayanan tamamlayıcı ve alternatif tıbbın bir alanıdır.

Elektriksel, manyetik, ışık gibi insan vücudu ile etkileşime giren çeşitli enerji alanları ilgi sahasını oluşturur. Bu enerji alanlarında değişiklik insan sağlığını etkileyebilir ve iyileşmeye destek olabilir.

Biyofiziğin yeni bir bilimidir.

Artan bilimsel kanıtlar insan enerji vücudunun gerçekliğini göstermektedir. Hücre ve dokular arasında sürekli bir enerji bilgi akışı vardır.

Biyolojik moleküller sıvı, kristal ve yarı iletkendir.

Çekirdekten hücre dışında sürekli bir gerilim bütünlüğü sağlayan yapılar ağı vardır. Elektromanyetik sinyaller hücre yapısı, büyümesi ve biyokimyasını etkileyebilir.

Neden Enerji Tıbbı

Bir dalganın belli bir zaman birimi (genellikle saniye) içerisinde tekrarlanma sıklığına, yani bir saniye içindeki döngü sayısına “frekans” denir. “Hertz” birimiyle ölçülür. Her şey titreşmektedir. Bu nedenle her şeyin frekansı vardır. İnsan bedenindeki her hücrenin kendine göre bir doğal frekansı vardır. Aynı şekilde, her hastalığın, her bakterinin, her virüsün de doğal frekansı vardır. Her hücreyi kendi doğal frekansına döndürmek, bedeni sağlığa kavuşturur. Bedenin frekansıyla çatışan, onu bloke eden dalga boyları ise hastalığa hatta ölüme neden olabilir. Yalnız maddi-fiziksel şeylerin değil, duyguların, düşüncelerin, isteklerin, ilişkilerin, filmlerin, kitapların, dökümanların, toplumsal konuların ve bireysel bilincimizin de frekansı vardır.

Bizim frekans seviyemiz ile bağışıklık sistemimiz arasında her zaman doğru bir orantı vardır. Biz yüksek frekanstaysak virüs, bakteri, mantar gibi düşük frekanslı mikroorganizmalar bize yaklaşamaz, yaklaşsa bile bize zarar verecek bir etki oluşturamaz.

İnsanların duyguları üzerinde yapılan araştırmalarda frekans skalasında kritik seviyenin 200-cesaret olduğu, ölçümü 200 un altında çıkan duyguların düşüncelerin, durumların kişiyi ve çevresini zayıflattığı, yorduğunu, aşağıya çektiğini ortaya çıkarmıştır. Evet kibir, korku, öfke, kaygı, suçluluk gibi duygular yaşam frekansımızı diplere çekerken koşulsuz sevgi, şükran, kanaat, merhamet, neşe ve huzur… vs. duygularda frekansımızı yükselterek bizi hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımıza zarar verecek tehlikelerden korurlar.

Biyoenerjetik Meridyen Terapisi

Bu cihaz, biyoinformatik enerji, nevroloji ve diğer alanlarda son başarıları kendinde toplamıştır.

Akupunktur, guaj masaj, thuina masajı, anmo, yakı ve vakum terapisine benzer kapsamlı bir fizyoterapi etkisi göstermektedir.

Enerji kurallarına ve biyolojik olarak aktif noktalara özel fizyoterapi etkisi sayesinde, hızla enerji kanallarının temizliği sağlanmaktadır. Bu da, chi enerjisi ve kan dolaşımının iyleşmesine, iç organların yin-yang dengesinin yenilenmesine ve organizmanın biyolojik enerji seviyesinin yükselmesine yardımcı olmaktadır. Biyoenerji masaj cihazının düzenli kullanımı genel profilaktik ve iyileştirici etkinin elde edilmesini sağlamaktadır.

Biyoenerjetik Meridyen Masaj Cihazının Genel Etkileri

1.Toksinlerin atılması, kanın temizlenmesini destekler
2. Kan dolaşımının iyileşmesini destekler
3.Metabolizmanın iyileşmesini destekler
4.Hücrenin aktivitesinin artması, bağışıklığın güçlenmesi, organizmanın kendi kendini yenilemesi destekler
5.Ödemlerin atılması, anestezi, kemik ve kasların güçlenmesini destekler
6.Vejetatif sinir sisteminin düzenlenmesi, uyku kalitesinin artmasında ciddi etkisi vardır
7.Endokrin sisteminin düzenlenmesi, kozmetik etki, vücut ağırlığında azalma
8.Enerji kanallarının serbest kalması, kandaki tıkanıklığın ortadan kalkmasında destekleyici etkisi vardır.

Akupunktur Nedir?

Geleneksel Çin tıbbının insan sağlığına ve doğaya bakışının diğer dünya milletlerine göre daha farklı olduğunu belirten Denli, “Çin tıbbına göre dünyadaki bütün nesneler aslında evrenin bir özetidir ve birbiriyle ilişkili olduğunu, doğada oluşan her değişiklikliğin bir şekilde insan vücudunu fizyolojik veya patolojik etkilemektedir. Doğada nasıl ki gece-gündüz, soğuk-sıcak, acı-tatlı gibi zıtlıkların dengesi varsa insan vücudunda da bu tarz zıtlıklardan oluşan bir denge vardır. Bu sisteme Yin-Yang dengesi denilmiştir. Çinliler her şeyi bu felsefeye göre yorumlamışlardır. Akupunktura göre insan bedeni 12 meridyene ayrılmış ve her meridyenin faaliyeti 2 saat olarak belirlenmiştir. Enerji akışımız 24 saat içinde kesintisiz bir şekilde bu meridyenler üzerindeki yaklaşık 365 nokta üzerinde olmakta ve böylece bedende bir denge oluşmaktadır. İçeriden veya dışarıdan bir etkiyle bu dengenin bozulması durumunda hastalıklar oluşmaktadır” dedi.

Akupunktur noktalarından yapılan kesitlerin çoğunda bu noktaların ve ya alanın bedenin diğer bölgelerine göre farklı bir yapıda olduğu, bu noktalardan arter, ven ve sinirlerin birlikte bir paket halinde deriden yüzeye çıktığı görülmüştür. Ve yin-yang denilen mekanizmanın günümüz modern tıbbında sempatik ve parasempatik sinir sistemi olarak adlandırılmaktadır. Bu sitemin tüm amacı gerek dışardan ve gerekse içerden gelecek tüm etkilere göre bedeni bir denge halinde tutmaktır ki buna HOMEOSTAZİS deriz.” Şeklinde konuştu.

Akupunktur İle Tedavi Edilen Hastalıklar

Deri Hastalıkları

Psöriasis (Sedef hastalığı)

Akne (Ergenlik sivilceleri) – Zona

Alopesi (Saç dökülmesi)

Hormonal Hastalıklar

Adet sancısı – Diabet (Şeker hastalığı)

İnfertilite (Kısırlık) – Guatr – Sellulit

Kalp-Damar Sistemi

Arterioskleroz (Damar Sertliği)

Hipertansiyon (Yüksek tansiyon)

Hipotansiyon

Göz Hastalıkları

Şaşılık – Göz kayması

Göz tembelliği – Santral retinit

Alerjik konjunktivit (Göz nezlesi)

Ruhsal Hastalıklar

İnsomnia (Uykusuzluk)

Nörozlar (Korku, panik vs.)

Panik atak – Depresyon

Anxiete (Sebepsiz korku ve kaygı)

Konsantrasyon azlığı

Gastrointestinal Sistem

Peptik ulkus (Ülser) – Akut ve kronik kolit

Konstipasyon (kabızlık) – Gastrik hiperasidite

Gastropitoz (mide düşüklüğü)

Akut ve kronik gastrit – Karaciğer yağlanması

Mikrobik sarılık (viral hepatit)

Kulak Hastalıkları

Tinnutis (Kulak çınlaması)

Meniere sendromu – Baş dönmesi hastalığı

Solunum Yolları Hastalıkları

Gribe karşı vücut direncinin arttırılması

Ses kısıklığı – Kuru öksürük – Grip

Akut rinit – Allerjik rinit – Akut sinüzit

Bronşial astma (astım) – Akut tonsillit

Alerjik bronşit – Farenjit – Kronik bronşit

Ürogenital Sistem

Oligomenore (Adet azlığı)

Sistit (idrar yolu iltihabı)

Nörojenik mesane – Dismenore (Sancılı adet)

Frijidite (Cinsel soğukluk)

Empotans (İktidarsızlık)

Menapoz hastalıkları

Doğuma bağlı idrar kaçırma

Çocuk Hastalıkları

Salya problemleri, öğrenme güçlükleri, Otizm. DEHB. (Dikkat eksikliği, hareket bozukluğu). Hiperaktivite – Gelişim gerilikleri – sınav korkusu ve kaygı problemleri.

Lazer Akupunktur Nedir?

İşte daha öncelerde de var olan Lazer akupunktur son 10 yılda iyice geliştirilip “Fiber optik” yani saç teli inceliğinde esnek plastiğimsi kablolarla taşınır hale geldi. Sonuçta Lazer iğne adını verdiğimiz aslında iğne olmayan cildi çeşitli derinliklerinde bulunan akupunktur noktalarını uyaran lazer ışın sistemi geliştirildi. Aynı akupunktur iğnesi şeklinde etki yapan fakat cilde saplanmayan ve cildi sadece dışardan uyararak çeşitli hastalıkların tedavisini yapmak artık mümkün. Lazer akupunktur kesinlikle hiçbir ağrısı yoktur. Çocuklarda ve iğne ağrısından korkanlar için ideal bir akupunktur uygulama şekli. Belirli frekans ve güçte verilen lazer ışınları akupunktur noktalarını uyararak birçok hastalıkları tedavi etmektedir. Özellikle çocukluk çağlarında gelişecek olan alerjik bronşit ve astım tedavilerinde %80-90 yakın bir sonuç alınabilmektedir.

Lazer ışınları beyinde ve yapılan deri bölgesindeki özel bölümleri uyararak bir takım salgıları ve iç salgı bezlerini uyardığı için ortaya çıkan salgılar kişinin hastalıklarını da tedavi etmektedir.

Derideki akupunktur noktalarına uygulanan lazer ışınları Beta endorfin (vücudun ürettiği bir morfin çeşidi) adını verdiğimiz bir maddenin salınımını sağlar. Endorfin sentetik morfinin ağrı kesici özelliğinden 1000 kat daha güçlüdür. Dolayısıyla vücuttaki ağrıya neden olan hemen bütün hastalıklarda lazer akupunktur kullanılır. Fibromyalji adını verdiğimiz kas ağrıları, siyatik, bel, omuz, kol, diz boyun baş ağrılarında, migren allerjik bronşit, astım allerjik nezle de % 90 a yakın tedavi etme gücüne sahip.

10-30 dakika süren lazer akupunkturu ağrısız da olması nedeniyle artık tercih edilen bir tedavi olmaktadır.

Akupunkturda Devrim – Manyetik Kupa

Aslında, akupunktur Geleneksel Çin Tababeti’nin tanı kurallarına göre, vücuttaki belli yuvalara iğne batırarak veya ona eşdeğer başka usulleri kullanarak gerçekleştirilen bir nevi geleneksel fizik tedavi yöntemidir. Son zamanlarda, akupunktur hat-ağları ve yuvalarının manyetik özelliği üzerinde yapılan bilimsel araştırmalara göre, akupunkturun bir manyetik olay olduğu; yani, akupunktur hat – ağlarının, organizmanın nisbi bağımsız kısımları ile özel kısımlar arasında sürekli haber alış-verişi yapan biyolojik lifler olduğu; bu liflerde dolaşan Qi ‘nin yani Can ‘ın manyetik dalgalar olduğu; akupunktur yuvalarının ise elektromanyetik holografik emberiyonlar üzerindeki yüksek gerilimli veya düşük dirençli elektromanyetik odaklar olduğu düşünülmektedir. İnsan hastalandığında, hastalanan organ ve dokuya ait akupunktur yuvalarında veya ona uyumlu kısımlardaki akupunktur yuvalarında, elektromanyetik anormallik meydana gelir.

Bu değişiklik hastalığın tanı ve tedavisinin dayanağıdır. Demek ki insan vücudunun belli bir organındaki veya dokusundaki elektromanyetik dağılımda anormallikler meydana geldiğinde, muhakkak bu bölgede hastalık olacaktır. Söz konusu tedavi, bu bölgedeki elektromanyetik anormalliği düzeltmeye çare aramak, dengesini yerine getirmek yani sağlıklı zamanındaki elektromanyetik dağılım haline getirerek hastalığı yok etmek demektir.

Akupunktur yuvaları manyetik alanın etkisinde kaldığında, yerel bölgedeki bazı enzimlerin aktivitesi artar, yerel bölgenin aslında varolan uyarılmış durumu değişir. Sonuçta biyoelektriğin artması veya azalmasına neden olur. Bu biyoelektrik değişiklikler, en düşük dirençli yönle yani akupunktur hat – ağlarıyla belli dalga şeklinde ilgili organlara iletilir, Çin tıbbının deyimi ile ‘Qizhibingsuo’ yani Canın hastalik yerine ulaşması gerçekleşmiş bozukluk düzeltilmiş oluyor. Prof. Guo Liwen,. Manyetik çizgilerin kuzey (N) kutuptan güney (S) kutuba doğru hareket ettiğinden ibaret olan bu fiziksel hadiseden yararlanarak, manyetik akupunktur kupasının N ve S kutuplarını belli mesafelerle akupunktur hat-ağları üzerinde hat-boyu sezdirme yöntemi uygulayarak, gözükmez manyetik çizgilerle, gözükmez hat-ağları bir-birine bağlama, hat-ağları açma yöntemini keşfetmiştir. HBM (Hası Beş Madde) manyetik akupuktur kupası çift kutuplu hat-boyu sezdirme yöntemi, birçok kliniklerde denenmiş Apopleksi sekeli (felç kalıntısı, şizofren, uykusuzluk, yüz felci, beyinsel felci, çocuk felci, Parkinson sendromu gibi birçok tedavisi zor hastalıklarda muayyen sonuçlar elde edilmiştir.

Manyetik Kupa

HBM manyetik akupuktur kupasıyla geleneksel akupunktur, manyetik tedavi, negatif basını ve ilaç sızdırma tekniğini bir arada gerçekleştirelerek, 2000 senelik geleneksel Çin akupunkturu karşısında çağ atlayan bir devrim yapmıştır. İlk defa ağrısız. iğnesiz, iltahapsız, kullanışlı bir çıkışla insanların rüyası gerçekleştirilmiştir. Kupanın manyetik alan yogunlugu 2500 – 4000 gaus ( 0.25 – 0.40 Tesla ) , etki çapı 3 cm, etki derinliği 6 cm dir. Bu kupa, yuva seçme zorluğu yaratmadığı için, aynı zamanda, hastalarda kendi kendine tedavi edebilme imkanına kavuşturmuştur.

HBM manyetik akupunktur kupasının gerçekten iğne ile aynı etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Çin Akupunktur Akademisi, bu yöntemin topluma tanıtılmasını önerir.

1 Negative pressure needle bag Ters basınçlı torba
2 Gold imitating needle neck Altın kaplamalı kupa boynu
3 Transparent magnetic tube Saydam manyetik tüp
4 Pole Body Kutup gövdesi
5 Silver plating needle Gümüş kaplamalı kupa boynu
6 Human body İnsan  vücudu
7 Air way of the needle bag Kupa torbasının hava yolu
8 Trapezoidal magnetic yoke Yamuk manyetik boyunduruk
9 Permanent magnetic alloy : Kobalt magnet alaşım

 

Refleksoloji Nedir?

Kökeni uzak doğu’ya uzanan Refleksoloji, vücuttaki gerilimi almak ve nörolojik hastalıklarda destek tedavi sağlamak amacıyla, ayaklardaki belirli noktalara uygulanan bir masaj tekniğidir.

Yaklaşık 5 bin yıllık geçmişi olduğu bilinen refreksolojinin ilk uygulama yeri Çin olarak bildiriliyor. Günümüzde tamamlayıcı tıp kategorisinde yer alan Refleksoloji, bedendeki serbest enerji akışını sağlamak amacıyla kullanılan etkili ve zararsız bir yöntem olarak kabul ediliyor.

Nasıl Uygulanır?

Ayak tabanındaki refleks noktalarına, el ve parmak teknikleriyle ya da ahşap bir çubukla basınç yaparak uygulanıyor. Uygulama sırasında kişi rahatça koltuğa uzanıyor ve ayaklarını tabureye koyuyor. Ayağın refleks noktalarına parmak ya da çubukla basınç uygulanıyor. Kişinin vücudundaki sorunlu bölgeyle ilgili noktaya basınç uygulandığında bir miktar acı hissetmesi doğal karşılanır. Seans boyunca ayaktaki tüm refleks noktaları el hareketleriyle tek tek uyarılıyor.

Yararları Nelerdir?

Öncelikle uygulama sonunda tüm bedeninize masaj yapılmış gibi rahatlama hissediyorsunuz. Sinir sisteminiz rahatlıyor, kan dolaşımınız hızlanıyor ve derin dinlenme sağlanıyor. Ayrıca uyku kalitesini artırma, enerji akışını dengeleme, bağışıklık sistemini güçlendirme, vücudu toksinlerden arındırma gibi daha bir çok yararları bulunuyor.

Hangi Hastalıklarda Uygulanabilir?

Beden fonksiyonlarını normalleştirmeye bağlı olarak birçok hastalıkta büyük ilerleme sağlıyor. Başta stres ve anksiyete bozuklukları olmak üzere, panik atak, depresyon, uykusuzluk, bel – boyun fıtığı, otizm, felç, migren, hormon sorunları, romatizma, astım, hazımsızlık, regl ağrıları(Amerika;da yapılan bilimsel bir araştırmaya göre Refleksoloji’nin, Regl öncesi gerginliği % 45 oranında azalttığı kanıtlanmıştır.) gibi pek çok hastalıkta destek tedavi olarak kullanılıyor.

Akupresür Nedir?

Akupresür tedavisinde de akupunkturdaki gibi vücudu meridyenler ve belli noktalara ayırıp iyileştirmek esastır. Tespit edilen bölgelere basınç uygulayıp o bölgedeki ağrılar azaltılabilir. Bu işlem, vücudun geri kalan kısmını da olumlu olarak etkilemektedir.

Akupresürün akupunkturdan farkı, iğne yerine el ya da ayaklarla basınç uygulanıyor olmasıdır. Hastanın iyileştirmeye gerek duyulan bölgelerine el ve ayak basıncı uygulanarak o bölgedeki kaslar gevşetilir. Akupresür kan dolaşımını hızlandırıp vücudu güçlendirir. Akupresür asıl olarak ağrıların giderilmesinde kullanılmaktadır. Ağrıların giderilmesi kişiyi hem bedensel hem de zihinsel olarak rahatlatacaktır.